Rusya İhracatında Akreditif Dolandırıcılığı: Karşılaşılan Riskler ve Korunma Yolları
Dış ticaret işlemleri için potansiyel fırsatlar sunan Rusya pazarı, coğrafi yakınlığı ve ekonomik hacmiyle Türk ihracatçıları için cazip olabilir.
Ancak bu pazar, beraberinde kendine özgü önemli riskleri de getirmektedir.
Ne yazık ki, özellikle Rusya'dan açılan bazı akreditiflerde açık dolandırıcılık belirtileri görülmekte ve bazı Türk firmaları, akreditifin sağladığı görünür güvenceye rağmen bu tip dolandırıcıların tuzağına düşebilmektedir.
Rusya Pazarı: Fırsatlar ve Risk Boyutu
Geniş coğrafyası ve zengin doğal kaynakları ile önemli bir ticaret ortağı olan Rusya, dil bariyeri, iş yapış biçimlerindeki farklılıklar ve uluslararası şeffaflık standartlarından sapmalar gibi nedenlerle dikkatli yaklaşılması gereken bir pazardır. Bu yapı, dış ticaret işlemlerindeki risk potansiyelini artırabilmektedir.
Karşılaşılan Bir Dolandırıcılık Yöntemi
Karşılaştığımız üzücü bir akreditif dolandırıcılığı yönteminde süreç şu adımlarla ilerleyebilir:
- İlk olarak, genellikle güvenilir görünmesi için İngiltere gibi ülkelerde yerleşik gibi gösterilen bir paravan şirket üzerinden Türkiye'deki ihracatçı firma ile temas kurulur.
- Daha sonra, Rusya'daki bir banka aracılığıyla ihracatçı firmaya akreditif açılır. Ancak bu Rus bankası, kendisini bilinçli olarak başka bir saygın Avrupa bankası gibi lanse ederek göz boyayabilir.
- Ticari işlem kapsamında, malların Rusya yerine Kazakistan gibi üçüncü bir ülkeye gönderilmesi talep edilir.
- Açılan akreditif metninin kendisinde, belgelerin düzgün ibraz edilmesini engelleyecek şekilde kasten yapısal hatalar ve çelişkili maddeler bulunur. İhbar bankası, sadece swift mesajının doğruluğunu teyit etmekle yükümlü olduğundan, akreditif metninin içeriğindeki bu riskleri detaylı analiz etmeden akreditifi ihracatçıya bildirir.
- İhracatçı, malları sevk edip akreditif uyarınca belgeleri bankaya ibraz ettiğinde, amir banka akreditif metnindeki bu kasıtlı hatalara dayanarak belgelere rezerv koyar ve evrakları ödeme yapmaksızın geri gönderir.
- Mallar (genellikle tır gibi karayolu ile gönderildiği için) belge problemi yaşanmasına rağmen Kazakistan'a bir şekilde sokularak ithalat işlemi tamamlanır. Akreditife tam güvenip gerekli risk analizlerini ve kontrolleri yapmadan işleme başlayan Türkiye'deki ihracatçı firma ise mal bedelini tahsil edemez ve mağdur olur.
Nasıl Korunulur? Alınması Gereken Önlemler
Bu tür akreditif dolandırıcılığı vakalarıyla karşılaşmamak için ihracatçı firmaların alması gereken önlemler bulunmaktadır:
- Risk Analizi: İhracat işleminin barındırdığı potansiyel risklerin (ülke, alıcı, banka, işlem yapısı vb.) ilk adımda çok iyi değerlendirilmesi şarttır.
- Risk Azaltma Yolları: Belirlenen riskleri düşürmek için hangi yöntemlerin (örneğin akreditif teyidi, akreditif metninin detaylı incelenmesi, ticari istihbarat) uygulanabileceği üzerinde durulmalıdır.
- Uzman Danışmanlığı: Akreditif işlemleri bilgi ve tecrübe gerektiren karmaşık konular içerdiğinden, bu alanda yetkin, uluslararası akreditif uzmanlık belgesi (CDCS) sahibi bir profesyonelden veya danışmandan destek alınması, hataları ve dolandırıcılık girişimlerini erken aşamada tespit etmek için büyük fayda sağlayacaktır.